Okuduğum bir yazıyı sizlerle paylaşmadan önce
Ramazan-ı Şerifiniz tebrik eder hayırlara vesile olmasını dilerim, Rabbim iyi değerlendirmeyi nasip etsin inşallah.......
Mübarek Ramazan ayı berekettir, herdem bereket sunmaya gelir...
Peki, bereket nedir ki?..
Bereket; artma, ziyade, sürur mânalarına gelir. İbni Abbas bereketin hayırların tümünde bolluk anlamına geldiğini söyler.
.............
“Eğer o ülkelerin ahalisi iman edip Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden (sayısız) bereketler açardık; ancak onlar yalanladılar, facbiz de onları kazana geldikleri nedeniyle yakalayıverdik/cezaya çarptırdık. (A’râf: 96.)
Bu âyeti celile bereketin beşer hayatında bolluğunu Allah’ın rızasıyla, yokluğunu da O’nun hoşnutsuzluğuyla açıklamaktadır.
Bu yüzden diyebiliriz ki; insan hayatında bereketi azaltan en büyük etmen günahların yaygınlaşmasıdır. Ramazan ikliminin bereketle ilişkisi de bu kabildendir.
Çünkü Ramazan insanların günahtan diğer aylara nisbeten daha fazla kaçındığı bir vasatın adıdır. İbâdeti artıran ve günahları minumum düzeye indiren Müslüman hayatı, Allah’ın rahmetini ve keremini böylece celbetmektedir.
...............
Yani Ramazan, kulu Allah’a yakınlaştırdıkça insanın kazancı, çalışmaları, huzur ve mutluluğu da görünmeyen yollarla bollaşır. Bu mübarek ay içindekilerle bereketi artırmak için gelen kerem sahibi bir misafirdir.
Bu meyanda Resûlullah (s.a.s) buyurdular ki: "Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket vardır." (Buhari: 2/678, hn. 1822; Müslim: 2/770, hn. 1095)
Sahuruyla bile bereket müjdeleyen bir Ramazan arifesindeyiz. O bereketlerini cömertçe sunmaya hazır. Ya biz bereketlenmeye hazır kıvamda mıyız? Kaynak