22.12.2009

Sevgi



Derviş ile Genç Kız

Bir gün bir derviş,
Bir kucak dolusu elma ile bayırlar aşan bir genç kıza rastlamış…

Bozkırın sıcağında yorgunluktan al almış kızın yanakları..

“Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına?”
Diye sormuş derviş.

Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız:
“Sevdiğim çalışıyor orada…
Ona elma götürüyorum.”

“Kaç tane” diye soruvermiş derviş.

Kız şaşkın:

“İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?” deyivermiş..

Ve usulca koparıvermiş derviş elindeki tespihin ipini!




15.12.2009

Sene Sonu Ve Sene Başı Duası




Kim Bir Senelik Günahlarının Silinmesini İster


Her kim zilhiccenin sonunda üç kere: bu duayı okursa şeytan:” Biz, bir sene yorulup bu günahları işletmek için zahmet çektik, o bir anda hepsini sildirdi!”  deyip yüzüne toprak saçarak kaçar.” Arifan dergisi sayı 27




Muharremin İlk Günü Okunacak Dua:


Her kim muharrem ayının evvelinde üç kere bu duayı okursa şeytan: 
‘Biz bu kişiden ümidi kestik! der ve Allah (Celle Celalühu) ona, kendisini sene boyunca koruyacak iki melek görevlendirir” Arifan dergisi sayı 27


8.10.2009

Cumanın Kıymeti



Allah katında günlerin efendisi Cuma’dır. O kurban ve Ramazan bayramı günlerinden de faziletlidir. Cuma gününde şu beş özellik vardır: 1- Hz. Âdem o gün yaratıldı 2- O gün yeryüzüne indirildi 3- O gün vefat etti 4- O günde öyle bir an vardır ki, günah veya akrabalarla ilişkiyi kesme konularında olmamak şartıyla kul Allahü teâlâdan bir şey isterse Allahü teâlâ mutlaka onu verir 5- Kıyamet o gün kopacaktır Allah’a yakın hiç bir melek, hiçbir gök, hiçbir yer yoktur, hiçbir rüzgar, hiçbir dağ ve taş yoktur ki, Kıyametin kopmasına sahne olacağı için Cuma gününün heybetinden korkmasın) [Buhari, İ.Ahmed]

Cuma, müminlerin bayramıdır Bugün yapılan ibadetlere en az, iki kat sevap verilir Bugün işlenen günahlar da, iki kat yazılır Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Sevaplar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar içinde de, Cuma günü ve gecesinde işlenilenden daha kötüsü yoktur) [Ramuz]

(Cuma günü günah işlemeden geçerse, diğer günler de selametle geçer) [İ.Gazali]


(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri) [Deylemi]

(Cuma günü gusleden kimsenin günahları affolur) [Taberani]

(Cuma günü sabah namazından önce, “Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh” okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa, bütün günahları affolur) [İbni Sünni]

[Böyle büyük mükâfat verilebilmesi için, o kişinin, düzgün itikada sahip olması, kul hakkını, kazaya kalan farzlarını ödemesi ve haramlardan vazgeçmesi şarttır]

(Cuma günü veya gecesi ölen mümin, şehid olur, kabir azabından kurtulur) [Ebu Nuaym]

(Ana-babanın kabrini, Cuma günleri ziyaret eden kimsenin günahları affolur, haklarını ödemiş olur) [Tirmizi]

(Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur) [Dare Kutni]
(Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın günahları affedilir) [İsfehani]


(Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk verilir) [Taberani]

(Allahü teâlâ, bugünden itibaren kıyamete kadar size Cuma namazını farz kıldı. Adil veya zalim bir imam [başkan] zamanında küçümseyerek veya inkâr ederek Cuma namazını terk edenin iki yakası bir araya gelmesin! Böyle bir kimse tevbe etmezse, onun namazı, zekatı, haccı, orucu ve hiçbir ibadeti kabul olmaz) [İbni Mace]

(Cuma namazını kılmayan kimsenin kalbi mühürlenir [iyilik yapamaz olur], gafil olur) [Müslim]

(Cuma namazına giderken ayakları tozlanan kimseye Cehennem ateşi haramdır) [Tirmizi]

(Büyük günah işlenmediği müddetçe, beş vakit namaz ile Cuma namazı, öteki Cumaya kadar aralarda işlenen günahlara kefarettir) [Müslim]

(Cumaya gelmeyen erkeklerin evlerini yıksam diye düşündüm) [Buhari]

Kadınların Cuma günü, öğle namazını evlerinde kılmak için cemaatin camiden çıkmasını beklemeleri şart değildir(Hidaye)

6.09.2009

Kurt Üzümü



Kurt Üzümü (Goji Berry):
Çin, Moğolistan ve Tibet'te Himalayalar'da bulunan, ülkemizde kurt üzümü olarak bilinen meyve, 6 bin yıldır, herbalistler tarafından karaciğeri korumak, görüş bozukluğuna yardımcı olmak, bacakları güçlendirmek, bağışıklık sistemini desteklemek ve anti-aging olarak kullanıyorlar. Bu üzümlerde, gözün retinasını koruyan karoten içeren maddeler bulunuyor. Kaynak


Dünya'da Goji berry ya da wolf berry diye bilinen ancak ülkemizde hiç bilinmeyen kurt üzüm hakkında bilgiler tıklayın


Goji Berry’li Çikolatalı Tart

21.08.2009

Ramazan’ın Bereketi


Okuduğum bir yazıyı sizlerle paylaşmadan önce

Ramazan-ı Şerifiniz tebrik eder hayırlara vesile olmasını dilerim, Rabbim iyi değerlendirmeyi nasip etsin inşallah.......



Mübarek Ramazan ayı berekettir, herdem bereket sunmaya gelir...

Peki, bereket nedir ki?..

Bereket; artma, ziyade, sürur mânalarına gelir. İbni Abbas bereketin hayırların tümünde bolluk anlamına geldiğini söyler.

.............

“Eğer o ülkelerin ahalisi iman edip Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden (sayısız) bereketler açardık; ancak onlar yalanladılar, facbiz de onları kazana geldikleri nedeniyle yakalayıverdik/cezaya çarptırdık. (A’râf: 96.)

Bu âyeti celile bereketin beşer hayatında bolluğunu Allah’ın rızasıyla, yokluğunu da O’nun hoşnutsuzluğuyla açıklamaktadır.

Bu yüzden diyebiliriz ki; insan hayatında bereketi azaltan en büyük etmen günahların yaygınlaşmasıdır. Ramazan ikliminin bereketle ilişkisi de bu kabildendir.

Çünkü Ramazan insanların günahtan diğer aylara nisbeten daha fazla kaçındığı bir vasatın adıdır. İbâdeti artıran ve günahları minumum düzeye indiren Müslüman hayatı, Allah’ın rahmetini ve keremini böylece celbetmektedir.

...............

Yani Ramazan, kulu Allah’a yakınlaştırdıkça insanın kazancı, çalışmaları, huzur ve mutluluğu da görünmeyen yollarla bollaşır. Bu mübarek ay içindekilerle bereketi artırmak için gelen kerem sahibi bir misafirdir.

Bu meyanda Resûlullah (s.a.s) buyurdular ki: "Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket vardır." (Buhari: 2/678, hn. 1822; Müslim: 2/770, hn. 1095)

Sahuruyla bile bereket müjdeleyen bir Ramazan arifesindeyiz. O bereketlerini cömertçe sunmaya hazır. Ya biz bereketlenmeye hazır kıvamda mıyız? Kaynak

Serdar Demirel

10.07.2009

Cilveli Kahve

Mail sayfama gelen bu ilginç kahveyi kahve köşesine renk katacağını düşündüm.

Manisa'da eski dönemlerde gelinlik kızlar, evlerine gelen görücülere bu kahveyi ikram edermiş. Bol köpüklü kahvenin üzerine öğütülmüş badem konurmuş. İşte o ''cilveli'' adıyla bilinen Türk kahvesi, patentle koruma altına alındı.

Manisa'nın tarihi ve turistik mekânlarından olan Yenihan'da kafe işletmeciliği yapan Tamer Çipiloğlu, cilveli kahveye sahip çıkıp yeniden canlandıran kişi. Eski dönemlerde şehzadeler için de özel olarak hazırlana bu kahve, asıl şöhretini gelinlik kızlarla edinmiş. Gelinlik kızlar eve gelen görücülere bu cilveli kahveyi hazırlarmış.


Cilveli Kahve Nasıl Hazırlanıyor?

Cilveli kahve, sunumu ve tüketiliş şekliyle diğer kahvelerden ayrılıyor. Fincana dökülen bol köpüklü Türk kahvesinin üzerine çifte kavrulmuş, öğütülmüş badem ve iki çeşit baharattan oluşan karışım dökülüyor.

Kahvenin yanında bir kaşık veriliyor. Kahve içilmeden önce bademler yeniyor. Ardından kahve içiliyor. Köpükle badem ezmesinin karışımı özel bir tat oluşturuyor. Dövülmüş bademin kahvenin dibine çökmemesi için mutlaka çifte kavrulmuş olması gerekiyor



Cilveli Koruma Altında

Unutulmak üzere olan bu içeceği, 6 yıl önce tekrar tanıtmak üzere harekete geçtiklerini bildiren Çipiloğlu, ''Cilveli kahveyi koruma altına almak için ilk önce patent çalışmalarına başladık. Patent almak için başlattığımız çalışma, 2 senelik süreçte tamamlandı. Bundan sonra hem cilveli kahveyi tanıtmak hem de benzeri yeni türleri geliştirmek için çalışacağız'' dedi.

Çipiloğlu, cilveli kahvenin özellikle yerli turistlerin ilgisini çektiğini, tüketiminin giderek arttığını, bu kültürü unutan birçok Manisalının da cilveli kahveyle yeniden tanıştığını belirtti.




Avokado ve Çekirdeği

Faydaları

Kabıza karşı etkili, bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleri bulunmaktadır. İçerdiği doymamış yağ asitleri kanda kolesterolün yükselmesini önler dolayısıyla Kalp ve damar hastalıkları için en iyi doğal ilaçtır. Avokado, vücutta toksit maddeleri etkisiz hale getirerek, yaşlılığa yol açan zararlı maddeleri yok eder. Dolayısıyla yaşlanma sürecini yavaşlatarak hastalıkları önlemede önemli rol oynar.

İçeriğinde bulunan protein, mineral ve vitaminler küçük çocukların ve hamile bayanların dengeli ve sağlıklı beslenmelerinde çok gerekli olan maddelerdir. Avokado, vücudun karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında düzenleyici olarak görev yapar.


Nasıl ve Nerede Kullanacağız?

  • Meyve uzunlamasına ortadan kesilir. Ortadaki iri çekirdek çıkarılır. Meyve ince ince cips gibi doğranır veya ezilir. Tuz, kırmızı veya karabiber ekilir. Limon sıkılır karıştırılır. Arzuya göre biraz taze ya da kuru soğan kıyılarak ilave edilir, Maydanoz ve domates ilave edilebilir. Salata gibi yenir, yağ istemez.
  • Soyulmuş ve ezilmiş avokado sarımsaklı yoğurt ile karıştırılır. Limon ilave edilmez, böyle de yenilebilir.
  • Omlet yapılır. Peynir yerine avokado konur.
  • Mantar sote gibi sote yapılabilir.
  • Ezilmiş avokado bal ve ezilmiş cevizle karıştırılır. Bu takdirde tuz, limon, biber ilave edilmez.Kaynak

29.06.2009

Avokado

Avokado çiçekli bitkiler sınıfından Lauraceae ailesine ait bir ağaç ve bu ağacın meyvenin adıdır.

Avokado meyveleri, küre biçiminde. Oval, elips ya da armut gibi eriksi tipli yeşil, kırmızı ya da erguvani renktedir. Eti krem sarı ya da beyazımsıdır. Taze olarak tüketilir, ayrıca yemeklerde ve salatalarda kullanılır. Çok besleyicidir. Bütün sıcak iklimlerde kültüre alınan bitkisi Türkiye'de Akdeniz bölgesinde yalnızca Mersin've ilçelerinde yetiştirilir.

Kaynak: Vikipedi



Özellikleri ve Tarihçesi

Avokado kabuğu yeşil, yenen kısımları beyaz, iri çekirdekli bir meyvedir. Avokado tam olgunluğa toplandıktan sonra erişir. Lezzetini anlamak için olgunlaşmasını beklemek gerekmektedir. Bunun için hemen tüketmek üzere satın alıyorsanız, yumuşak olanı seçmeniz gerekir. Seçerken aynı zamanda derisinin parlak ve kaygan olmasına, salladığınızda çekirdeğin sesinin gelmesine dikkat edin. Birkaç gün sonra tüketecekseniz, sert olanı tercih etmeniz daha iyi olacaktır.

Kaynak



29.04.2009

Kırmızı İbikli Küçük Tavuk

Zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı ibikli küçük bir tavuk yaşarmış. Tavuk kendi yiyeceğini kendisi bulur ve bu güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat yaşarmış. Bir gün buğday taneleri bulmuş ve bunları ekerek daha çok yiyecek elde edeceğini düşünmüş. Ancak nasıl ekeceğini bilmediği için arkadaşlarından yardım istemiş:

"- Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ?"

Ördek cevaplamış:

"- Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim. Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadar buğday alırsın."

Hınzır oradan seslenmiş:

"- Ben de yardım edemem, ancak kahve ekersen ürünlerini ben satın alırım."

Fare hemen atlamış:

"- Ben buğday ekiminden anlamam ancak kahve ekmek için gereken parayı sana borç verebilirim, sonra ödersin."

Ticaretten ve tarımdan anlamayan kırmızı ibikli şirin tavuk, bu sözler sonrasında kahve ekmeye karar vermiş ve buğdaydan vazgeçmiş. Ancak kahve nasıl ekilir bilmediğinden yine yardım istemiş:

"- Kahve ekmek için kim bana yardım edecek?"

Ördek:

"- Ben yardım edemem, ancak kahvenin çabuk büyümesi için gereken gübreyi sana satabilirim" demiş.

Hınzır:

"- Ben kahve yetiştirmekten anlamam ancak kahveleri zararlı böceklerden korumak için ilaca ihtiyacın var, istersen sana satarım" demiş.

Fare de:

"- Gübre ve ilaç için gereken parayı istersen sana borç olarak veririm " demiş. Sonunda kırmızı ibikli tavuk çalışmaya başlamış, çalışmıııııış, çalışmış.

Kahve yetiştirmek buğday yetiştirmekten daha zormuş ve daha çok gübre ve ilaç gerekiyormuş.

Ama tavuğumuz sonunda çok zengin olacağını hayal ederek sabretmiş.

Ve sonunda hasat zamanı gelmiş ve gerçekten de tavuk çok miktarda ürün elde etmiş, kendisine yol gösteren arkadaşlarına seslenmiş:

"- Kahveleri satmama kim yardım edecek?

Ördek:

"- Ben yardım edemem, ancak kahveleri işlemek ve paketlemek için benim fabrikama getirmelisin. "

Hınzır:

"- Ben de yardım edemem, zaten her önüne gelen kahve ektiği için kahve fiyatları çok düştü, senin kahven beş para etmez."


Fare:

"- Ben bu işlerden anlamam, ayrıca artık sana verdiğim borçları ödemen lazım." Sonunda kırmızı ibikli küçük tavuk gerçeğin farkına varmış ve buğday yerine kahve ekmenin büyük bir hata olduğunu anlamış, çünkü borç içinde imiş ve yiyecek tek bir lokması yokmuş. Açlıktan ölmemek için yine yardım istemiş:

"- Yiyecek bir kaç lokma bulmama kim yardım edecek?"

Ördek:

" -Ben yardım edemem, senin hiç paran yok."

Hınzır:

"- Ben de yardım edemem, zaten herkes kahve ektiği için buğday eken de kalmadı, yiyecek yok."

Fare:

"- Ben yiyecek bulamam. Ancak bana borçlarını ödemediğin için para yerine senin tarlanı almak zorundayım, iyi bir tavuk olursan, belki senin o tarlada boğaz tokluğuna çalışıp, benim için buğday yetiştirmene izin verebilirim. Şimdilerde bizim kırmızı ibikli küçük tavuğumuz, artık farenin olan eski tarlasında buğday yetiştiriyor ve karnını doyurmaya çalışıyor.

24.04.2009

Allah’tan Korkana Ummadığı Yerden Rızk Gelir

Rızık İçin Çalışmak 1


Allah’u Teâla, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın rızkı da bellidir. Rızk hiç değişmez. Azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Kimse kendi rızkını yiyip bitirmeden ölmez. Bu konudaki ayet-i kerimelerden birkaçının meali şöyle:

· Allah’u Teâlanın rızk vermediği, bir canlı yoktur. Hud 6

· Birçok canlı, rızkını kendi elde edemez. Sizin de onların da rızkını Allah verir. Ankebut 60

· Rabbin, rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. İsra 30

· Allah’ın kimine çok, kimine az rızk verdiğini çok kimse bilmez. Sebe 36

· Allah’tan korkana ummadığı yerden rızk gelir. Talak 2,3


Bir kimse,
Allah’u Teâla emrettiği için çalışır, rızkını helal yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızk, ona bereketli olur. Bu çalışmaları için de sevap kazanır. Eğer, rızkını Allah’u Teâlanın yasak ettiği yerlerde ararsa, yine ezelde ayrılmış olan o belli rızka kavuşur. Fakat bu rızk ona hayırsız, bereketsiz olur. Rızkına kavuşmak için kazandığı günahlar da, onu felaketlere sürükler.


İnsan, rızkını aradığı gibi, rızk da, sahibini arar. Çok fakirler vardır ki, zenginlerden daha iyi, daha mutlu yaşar.
Allah’u Teâla kendisinden korkanlara, dinine sarılanlara, ummadıkları yerden rızk gönderir. Allah’u Teâla, insanları yaratırken, ömürleri gibi, rızklarını da takdir etmiştir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle:

· Allah’u Teâla, müminin rızkını ummadığı yerden verir. İ.Hibban

· Rızk için üzülme, takdir edilen [ezelde ayrılmış olan] rızk seni bulur. İsfehani

· Allah’tan korkun, istediğiniz şeylere kavuşmak için, iyi sebeplere yapışın. Kötü sebeplere yanaşmayın! Hiç kimse, takdir edilen rızkına kavuşmadıkça ölmez. Hakim

· Eceliniz sizi nasıl takip ederse, rızkınız da öylece takip eder. Rızk için sıkıntı çekerseniz, Allah’u Teâlanın emrine uygun hareket edin. Taberani

· Allah korkusunu sermaye edinen, rızkına ticaretsiz ve sermayesiz kavuşur. Taberani

· Allah’u Teâla‘ya tam tevekkül etseydiniz, sabah aç gidip, akşam tok dönen kuşlar gibi rızka kavuşurdunuz. Tirmizi

Tamamı

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Blog Widget by LinkWithin