31.01.2012

Kozunu Paylaşmak

Kozunu Paylaşmak

Koz, ceviz manasına gelir. Eskiden Kastamonu'nun iki köyü arasında ortak olarak kullanılan bir cevizlik vardı. Ceviz toplama mevsimi gelince bir gün belirlenir ve iki köy halkı cevizlikte buluşur cevizleri paylaşırlardı. Ancak her seferinde haksızlık olduğu ileri sürülerek kavga çıkardı. Hatta olay öyle bir seviyeye geldi ki, köylerde kavgaya müsait eli sopa tutan delikanlılar koz paylaşma gününden önce günlerce hazırlık yaparlardı.
Bir ana oğlunun büyüdüğünü anlatmak için,"Benim Oğlan Kozunu Paylaşacak Çağa Geldi" derdi...


Alıntı

30.01.2012

Kim Bizi Aldatırsa, Bizden Değildir

Wheat FieldResûlullah sallallahu aleyhi ve sellem pazarda bir buğday sergisine uğradı. Elini buğday yığınının içine daldırdı, parmakları ıslandı. Bunun üzerine satıcıya:

- "Ey zâhîreci! Bu ıslaklık nedir?" buyurdu. Adam:

- Ey ALLAH´ın Resûlü! Yağmur ıslattı, dedi. Resûl-i Ekrem:

- "İnsanların görüp aldanmaması için o ıslak kısmı ekinin üstüne çıkarsaydın ya! Kim bizi aldatırsa, bizden değildir" buyurdu.
Müslim, Îmân 164


 

Açıklamalar

Her ne suretle olursa olsun hile yapmak ve insanları aldatmak kesinlikle yasaklanmıştır. Hadisimiz durumu hem prensip olarak ortaya koymakta hem de çokça rastlanan bir misal vermektedir.

Ayıbı gizleyip göstermemek ve söylememek demek olan hilekârlığın bir şekli hadisin ikinci rivayetinde dikkatlerimize sunulmuştur.Toptan veya halkımızın ifadesiyle kabala yani göz kararı satılan, tartılmayan mallarda daha çok tesâdüf edilen bir hile ile bizzat Hz. Peygamber karşılaşmış bulunmaktadır. Çuval veya ölçek işi buğday satan bir zahîreciye satın almak veya teftiş için uğramış olan Resûl-i Ekrem Efendimiz, mübârek elini şöyle bir buğdayın içine daldırıveriyor. Bir de ne görsün, buğdayın iç kısmı ıslak. Bunun üzerine, satıcıyı sorguluyor ve aldığı "yağmur ıslatmıştı" cevabı karşısında da "İnsanların görüp aldanmaması için o ıslak kısmı ekinin üstüne çıkarsaydın ya!" diye yapılması gerekeni hatırlatıyor. Daha sonra işin kâidesini, "Kim bizi aldatırsa, bizden değildir" buyurmak suretiyle ortaya koyuyor.

Peygamber Efendimiz´in bu sahteci buğday tüccârını cezalandırdığına dair herhangi bir bilgi bize ulaşmış değildir. Efendimiz´in böyle davranması, muhtemelen ilk kez böyle bir durumla karşılaşmış olduğu için o kişiyi uyarmayı ve konuya ait genel kâideyi hatırlatmayı yeterli görmesindendir.

Malın kötüsünü altına veya tezgahın arka kısmına koymak, süte su katmak, yüksek kaliteli mala düşük kalitelisini karıştırmak, para veya kıymetli kağıtların sahtesini yapmak ve müşteriyi aldatacak her türlü sahtecilik, "Bizi aldatan bizden değildir" hadîs-i şerîfinin tehdidine muhataptır. Şimdilerde milletler arası sahtekârlıklar, büyük ihâle yolsuzlukları göz önüne getirilirse, Efendimiz´in konuya gösterdiği hassâsiyet ve getirdiği ağır tehdidin ne kadar yerinde ve haklı olduğu kolaylıkla anlaşılır.

 


27.01.2012

Hanımla iyi geçinmenin yolu nedir?


Bleeding Heart Hanımının güzel huylu olmasını isteyen, önce kendisi güzel huylu olmalıdır! Kur'an-ı kerimde, insana gelen musibetlerin, günahları sebebiyle geldiği bildirilmektedir. O halde, dinimizin emir ve yasaklarına riayet eden, hanımı ile iyi geçinir.

Aliyy-ül Havas hazretlerine hanımı küsmüştü. Hanımı, kocasına muhalefet etmek için ayrı testi, ayrı bardak kullanıyordu. Aliyy-ül Havas hazretleri, bir gün yanlışlıkla hanımının testisinden su içince, hanımı hemen testiyi kırmıştı. Hazret, "Testiyi niçin kırdın?" bile dememiş, hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı.

Osman el-Hattab hazretlerinin komşusu, Nureddin Şuni efendi anlatır: Bir gece dışarı çıktım eski bir hasıra sarılı birinin dışarıda yattığını görüp (Sen kimsin, burada niçin yatıyorsun?) dedim. 

(Komşu ben Osman el-Hattabım. Oğlumun annesi, beni evden kovduğu için sokağa çıktım, onun kızgınlığı gidinceye kadar burada yatmaya karar verdim) dedi.


Bir mümin, hanımına kızmasın! Kötü huyu varsa, iyi huyu da olur.

Müslim

Kadın, zayıf yaratılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin! Evdeki kusurlarını görmemeye çalışın!

İbni Lal

Tamamı

25.01.2012

Facebook Hesapları Çöpe!

Cahide hanımın bloğunda gördüğüm yazıyı sizlere de duyurmak istedim ...
 
Zalimin tuzakları pek zevk verir insana, aslında sizi  nasıl acıttığını anladığınızda, çoğu kez geç kalmış olursunuz.
....
Her Facebook hesabıyla, her tıklamayla, nice din düşmanlarının ekmeğine yağ sürüyoruz. Ben bir hata yaptım. Facebooktan bir hesap açmak yanlış ve müslümana yakışmayan bir işti. Şu an kaç kişinin beni beğendiği ve oradan takip ettiğinin benim için bir önemi yok.

Hayatımda şuna inandım: “Bir işten Allah rızası için vazgeçersen, Allah sana daha iyisini verir.” İnanın her zaman bu böyle de oldu.
Orada çok kötü şeyler oluyor. Öyle bir pisliğin içinde biz Müslümanlar olmamalıyız. Gençler, çocuklar bu sistemin içinde harap oluyor.


Kapitalist sistemi ayakta tutanların başında Müslümanlar geliyor. Bizler onlara destek vermezsek, inanın onlar bu kadar güç bulamayacak, beslenemiyecekler.

Değerli Olduğunu Bilmek

‘’İnsanlar genelde kadınların sevildiklerini bildikçe mutlu olduklarını zannederler ama aslında kadın değerli olduğunu bilince mutlu olur ve sevildiğine inanır ayrıca hanımefendilerin erkeklere karşı takındıkları mücadeleci tavır ve birilerinin gazına gelmelerindeki en etkin sebep kadınların değer verilmediklerine olan inancıdır.

Dolayısı ile sorumlu yine erkeğin kendisidir. Burada erkekler dışarıda yaptıkları işleri büyük görüp hanımefendilerin evdeki işlerini küçük gördüler. Böyle olunca da kadınlar erkeklerin gözünde değerli olabilmek adına sokağa taştılar. Bu yanlış gidiş de doğal olarak çatışma kültürünü doğurdu"

M.Şevket Gökşan

Sadaka

черешня  / ciliegia
Allah rızası için yapılan, maddi ve manevi her iyiliğe, sadaka denir. Şeytan verdirmek istemese de sadaka vermelidir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup, size cimriliği, çirkin şeyleri emreder, sadaka verdirmek istemez. Allah ise kendi lütfundan size mağfiret ve bol nimet vadediyor. Allah'ın ihsanı geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.
Bekara 268

Bir ağaçtan yenilen veya çalınan şeyler, o ağacı diken için sadaka olur.  
Müslim

Alıntı

23.01.2012

Ne ekersen onu biçersin



Ne ektin ki ne biçesin?
Ne ekersen onu biçersin!
Eteğindeki tohuma iyice bakman lazım.
Sonra sızlanmaya hakkımız olmaz.
" Kime çekti bu çocuk? Allah bana neden böylesi bir hayırsız evlat verdi? " diye hayıflanıyorsanız,
Eteğinize doldurduğunuz ve tarlaya ektiğiniz tohumun cinsine bir bakınız.
Önce kendi davranışlarımızı masaya yatıralım.
Gece yatarken başımızı iki elimizin arasına alıp düşünelim.
"Bu gün çocuğuma iyi/kötü örnek olabilecek ne gibi davranışlarda bulundum, ne gibi sözler söyledim?" diye.
Bu gün çocuğum benden hangi iyi örnekleri gördü.
Ya da ona hangi kötü örnekleri gösterdim.
Hani ne demiş büyüklerimiz,
"Kurt ulusundan gördüğünü işler" miş!
Mahmut Açıl

18.01.2012

Depresyona Karşı

Ne yedek parçası var, ne pili..Ne peşinat gerekiyor, ne aylık taksit..
Enflasyona karşı dayanıklı, vergiden muaf..Gerçekten dinlendirici..
Çalınmaz, etrafı kirletmez..Herkese uyar, katıksızdır..Çok az enerji harcar..
Ama çok iyi sonuçlar verir..

Tansiyonunuzu düşürür, stresinizi azaltır..Mutluluğunuza mutluluk katar
Depresyona karşı savaşır, yüzünüzü güldürür..Öz-güveninizi arttırır
Dolaşım sisteminizi çalıştırır..Yan etkileri yoktur..Sanırım en kusursuz ilaç odur:
Dostlarım reçetesini yazıyorum: Bu Kucaklamaktır! (Şüphesiz karşılıklı olanı!)
Henry Matthew Ward

17.01.2012

Evlilik Nedir



Bir Bilgeye evlilik nedir diye sormuşlar... Bilge de şöyle cevap vermiş ;
-Evlilik , bir kişinin her zaman haklı, diğerinin koca olduğu bir müessesedir ...
:)

14.01.2012

Almayı öğrenmemiş

En yakın talebesi Zübeyir Gündüzalp, "Bir çayım bile nasip olmadı!" diye yakınır.                                                 
Oysaki Bediüzzaman, "verme" kültürünün abidesidir. Sadece ondan değil, hiçbir kimseden karşılıksız hiçbir şey almaz. Tâ ki yaptıklarının maddî manevî bir şey almak için olmadığım, aklı başında olan herkese gösterebilsin.
Bu toplumda alınması gayet normal görülen, maddî değeri çok az olan hediyeleri en yakınlarından dahi almaz.
Israr edilirse karşılığını verir. Kimsenin minnetini almaz, Hakkın hatırını yüksek tutmak ve davasını ithamlardan korumak için... İster ki, hiçbir şey o ulvî ve kudsî davayı gölgelemesin.
Bir defasında mahkemede hâkim:                                ,:,
"Menfaatin olmasa bu çileleri çeker misin?" demişti.        ,;
Şöyle cevap verdi, en yakın talebelerini göstererek:
"Yeminle söylüyorum: Sorun bunlara; bir çayları, bir parça ekmekleri nasip olmuş mu? Ben Allah için, Allah'ın kullarına (imanlarına) hizmet ediyorum."
İşte o zaman konuşur, sadakat timsali adam Zübeyir Gündüzalp:
"Bir çayım bile nasip olmadı..."
Yanında ve yakınında en çok bulunanlardan birinin dahi bir bardak çayını içmemesi, işte bu itham ve iftiralardan korunabilmek içindi.
Mukaddes iman hakikatini hiçbir şeye alet etmemek... İman hizmeti yolunda hiçbir ücret ve karşılık beklememek... Ancak bu şartla, doğrudan doğruya hakikat konuşur. Konu-
şan yalnız hakikat olunca, iman hakikat olur. Çünkü mutlak varlık, kesin hakikat, ancak Allah'tır.

Başkasının Günahına Ağlayan Adam

6.01.2012

Tutumlu Olmak, Kuvvettir

Bediüzzaman, hayatı boyunca çok iktisatlı yaşadı. Daima son derece tutumlu yaşayarak, "kimseye muhtaç olmama" yolunu seçti.
Hayatının bütün safhalarını iktisat kurallarına uyarak yaşadı. Çok az yedi. Çok az ve ucuz giydi. Çok az uyudu. Bir ekmek bir hafta yetti ona... Bir elbise yıllarca kâfi geldi. Yamalı giymekten çekinmedi.
İktisat edip kimseye muhtaç olmayarak ve hediye dâhil karşılıksız hiçbir şey almayarak yaşadı. Bu iktisatlı hayat, başlı başına bir kuvvet oldu ve onu davasında başarıya ulaştırdı. Bu hususta şöyle der:
"İktisadımla ehl-i dünyaya galebe çaldım, beni mağlûp edemediler."
Şimdi doyumsuz bir hırsla dünya nimetlerine saldırıp, borç ve taksit yükleri altında ezilenlerin Bediüzzaman'dan alacakları çok ders vardır.

Başkasının Günahına Ağlayan Adam s.80

3.01.2012

Kulak Aşık Olurmuş Gözden Evvel

Lumpy Hearts
Kulak âşık olurmuş, gözden evvel.
Aşk kulakta başladığı gibi kulakta da biter, Kulaktan giren her söz önce kalbe dokunur. Kalbi ya sarar ya sarsar.

Bir kadınla konuştuğun gibi bir erkekle konuşursan erkeği kaybedersin.

-Bütün erkekler kahraman olmak isterler. Erkek için güç ve iktidar önemlidir. Hiçbir zaman erkekle güç yarışına girme. Konuşurken de onu yaralayıcı, kendini önemsiz hissettirecek şekilde konuşma ve asla eleştirme.

-Bir kadını eleştirirsen savunmaya geçer. Bir erkeği eleştirirsen senden uzaklaşır. Bir erkeğin eleştirisini kabul edeceği tek kadın annesidir.
.....
Erkekler suçlandıkları zaman kendilerini yetersiz hissederler. Romantik değilsin, beni düşünmüyorsun, niye böyle davranıyorsun. Suçlanmak ve hesap sorulması. Bir erkeğin en sevmediği iki şey.

-Emrederek konuşma. Erkekler bundan nefret eder. Ona sürekli yapacaklarını hatırlatma. Bir de sözlerinin altındaki mesajlara dikkat et. Sen ne diyorsun kocan ne anlıyor? Önemli olan onun ne anladığı.
 Tamamı

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Blog Widget by LinkWithin