Allah'ı sever gibi, insanları sevmeyin, övmeyin, haddinden ziyade yüceltmeyin.
"İnsanlardan bir kısmı, Allah'tan başkasın Allah'a denk tutar ve onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenler ise (her şeyden ve herkesten) daha ziyade Allah'ı severler.
"Keşke zalimler, azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabına dayanmanın zorluğunu önceden anlaya bilseler di. Bakara: 165 ayetinin tehdidine girmeyin.
İnsan eğer İslâm'a ve insanlığa hizmeti varsa herhangi bir komutanı, kahramanı, mürşidi, müceddidi sevebilir, sevmelidir. Ancak Hz. Peygamber kadar değil... Haddini bilmelidir.
İnsan Hz. Resûlüllah'ı elbette sevecektir... Ama Allah (cc) kadar değil... Her şeyin sınırında durmalı, ileri gitmemelidir...
Velhasıl nebilerin velilerin, salihlerin dualarımızın kabulüne vesile yapılmaları caiz olmakla beraber, asıl yalvarılacak ve sığınılacak makam yalnız Allah'tır...
Duanın makbulü ise bütün sebeplere yapışmak, gerekli çalışmaları ve hazırlıkları tamamlamak suretiyle yapılan fiili duadır.
Evet, bu gün dava günüdür. Bu gün dua günüdür....
Mazlumların zalimlere, müminlerin münkirlere, Milli iradenin mason sömürücülere üstün gelmesi için, fiili gayretimizi göstermek ve sorumluluklarımızı yerine getirmekle beraber, seherlerde samimiyetle dua etme günüdür.
Ve yıllardır milyonlarca mümin ve mazlum kimselerin, gönüllerinin ta derinliklerinden gelerek yaptıkları dualar mutlaka kabul görecek ve siyonizmin zulüm ve sömürü saltanatı tarihe gömülecektir. Haydi, duaya ve davaya devam edelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder