28.04.2008

Likapa (Yaban Mersini )

Likapa, Geleceğin Ürünü Olacak

Yaban Mersini Olarak Bilinen Bitkinin Yaygınlaştırılması İçin Çalışmalar Sürdürülüyor
(Haber Merkezi)- Fındıklı Kaymakamı Erkan Kılıç, İlçe Tarım Müdürlüğünce ilçede örnek Likapa bahçesi kurulması için çalışmalara başladıklarını söyledi.

Kılıç, yaptığı açıklamada, bölgede çay, fındık ve kividen sonra alternatif bir ürün olarak yaban mersini olarak da bilinen likapa yetiştiriciliğine önem verdiklerini belirtti.

İlçe Tarım Müdürlüğünün yaptığı araştırmalar doğrultusunda likapanın Fındıklı'da yetişeceği doğrultusunda görüş oluştuğunu ifade eden Kılıç, ''İklim ve toprak yapısı olarak yöremizin likapa yetiştiriciliği için ideal bir yer olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle İlçe Tarım Müdürlüğünce giderleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından karşılanan örnek likapa bahçesi kurulması için çalışmalara başladık'' dedi.

Verimli olması durumunda gelecek yıl ilçedeki boş olanları likapa ile değerlendirmeyi düşündüklerini kaydeden Kılıç, ''Likapada pazarlama sıkıntısı yaşanacağını zannetmiyoruz. Ekonomik anlamada üreticilerimize de ek bir gelir kaynağı olacaktır'' diye konuştu.

İlçe Tarım Müdürü Atilla Şanal ise Ihlamurlu Köyünde iki örnek likapa bahçesi kurulması için çalışmalara başladıklarını ifade ederek, muhtarlar sayesinde likapanın bölgede tanınıp yaygınlaşmasının sağlanacağına inandığını kaydetti.

Zekeriye Sarıhan on Nisan 12,2007

Yabanmersini


Yabanmersini

Vaccinum cinsinden Türkçede çay üzümü veya çoban üzümü denilen bir
çalı ailesinin üyesidir.
Vaccinum cinsinin Kuzey yarım küre’ nin
serin ve dağlık bölgelerinde yetişen 450’ den fazla türü vardır.
Yabanmersini, 30-35 cm yüksekliğinde kırmızıdan mor renge kadar
dolgun ve etli meyveleri olan küçük bir çalıdır. Meyveleri Temmuz’dan
Eylül’ e kadar toplanabilir.Alıntı

27.04.2008

Kabul Olunan Duanın Meyvesi

Remzi ihtiyar bir adamdı.

Fakat o çok mutlu ve huzurlu bir ihtiyardı.
Bu mutlu ihtiyar mutluluğunu ve huzurunu her zaman her yerde dile getiriyordu ve Allah'a sonsuz şükürler ediyordu.

Bir oğlu vardı.

Ve tüm olumsuzluklara rağmen onu en iyi bir şekilde yetiştirmeye Kuran ve sünnetle eğitmeye çalışmıştı.

Kendisi yetim büyümüş, birçok yavrusunu da küçük yaşta kaybetmesine rağmen bu ihtiyarin gözlerinden fışkıran mutluluk ve huzuruna millet akil sır erdiremiyordu.
Onun için ona sormadan edemiyorlardı.

- Siz neden bu kadar mutlu ve huzurlusunuz?
O bu soruya söyle cevap verirdi:
- Ey dostlarım! Ben mutlu olmayayım da kim olsun?
Allahu Teâlâ'ya sonsuz şükürler olsun, benim âcizane yaptığım duamı kabul buyurmuştur!
Soruyu soranlar bu cevapla daha da şaşırır soru yağmurlarına devam ederlerdi:
- Siz nasıl bir dua ettiniz?
Hangi duanız kabul edildi?

O dudaklarında gülümseme yüzünde huzur baslardı konuşmaya:
- Sizde biliyorsunuz ki ben yetim büyüdüm!
Büyük zorluk ve meşakkatlerle büyüdüm!

Evlenme cağına girdiğimde Allah'u Teâlâ bana güzel bir Müslüman olan eşimi nasip etti!
Ve bizlere evlatlar bağışladı fakat onlar fazla yaşamıyor ve bu dünyadan ayrılıyorlardı.
O esnada sözünü kesip:
- Sen hiç üzülmüyor muydun? Diye soruyorlardı.
- Yooo! Hiç üzülmüyordum!
- Nasıl?
- Dostlarım! İste sizin ilk sorunuzun cevabinin sırrı burada!

Ben Allah ve peygamberini bilmeyen, anne ve babasını saymayan çok çocuk gördüm.
Onlar büyüklerine saygı küçüklerine sevgi göstermiyor, helal, haram nedir bilmiyorlardı.
Ben çocukları seviyorum ama Allah’ımı daha çok seviyorum!

Onun için çocuklarımın Allah’ı tanımayan, dinini bilmeyen çocuklar gibi olmaları olasılığı aklıma geldikçe tir tir titrer ellerimi kaldırır kalbimin derinliklerinden yüce Rabb’ime dua ederdim:
- Allah’ım! Sen çocukları ne kadar sevdiğimi biliyorsun fakat Sen, seni ne kadar sevdiğimide biliyorsun!

Allah’ım! Bana Seni bilen ve sayan helal evlat nasip et!
Rabb'im tek olsun ama helal olsun yoksa bana Seni saymayan evlat verme Allah’ım!

İste buydu benim duam!
Onun için çocuklarım vefat ettiklerinde üzülmüyordum, çünkü ben Allah'tan ne istediğimi biliyordum!

Dinleyenler bu cevaba şaşırırlarken aynı anda Remzinin-ALLAH’IN dinini yaşamaya çalışan saygı değer oğlu gözlerinin önüne gelirdi. Gerçekten Salih ismi gibi-Allah’ını seven, büyüklerini sayan bunun için tanıdıklarının saygısını sevgisini kazanmış-Salih bir çocuktu.

Bunun için herkes ona:
"Kabul olan duanın meyvesi!" derdi.

Selam ve Dua ile...
Alıntı

25.04.2008

Kız Evlat

Kız çocuklarının eğitimine ve yetiştirilmesine İslam büyük bir önem vermiştir.
* Resul-i Ekrem şöyle buyurur: 'Üç kızı olup, ihtiyaçtan kurtarıncaya kadar onlara iyi bakan, yedirip giydiren kimse elbette cenneti kazanır'.

24.04.2008

Kocayemiş


Gençken tüylü olan kızılımsı kahverengi dallar üzerindeki yapraklar tüysüz, üst yüzü parlak yeşil, alt yüzü daha açık yeşil, kenarları testere dişli, uçları sivri ve derimsi bir ayaya sahiptir. Çiçekler beyaz renkli, uç kısımları yeşilimsi, salkım durumları halinde toplanmışlardır.
Meyveleri küre biçiminde, 1-2 cm çapında, yüzeyi pürtüklü, önceleri yeşilimsi, olgunlukta ateş kırmızısı veya portakal rengindedir. 4-5 tohumlu etli bir meyvesi vardır.

Kocayemiş Bitkisinin Faydaları Nelerdir?
İdrar yollarında: idrar söktürür, iltihabı giderir.
Böbrek sancısını azaltır.
Kum döker.
Sistit, Nefrit, idrarda kolibasil, Albümin ve Ödemde yararlı.

23.04.2008

Adı Nereden Geliyor?



Adı Nereden Geliyor?
Değişik rivayetler var. Kahve, kelime olarak Arapça "kahva"dan geliyor. Vatanı Habeşistan(Etiyopya) olduğuna göre, akla yakın, oradaki kahve yetişen bir bölgenin eski adı
Kaffa'dan alınmış olmasıdır. Kahve, rayiha yani koku anlamına da gelmektedir.

1669 yılında Osmanlı’nın elçisi göreviyle Paris'e giden ve Fransız'lara kahveyi sevdiren Süleyman Ağa'ya göre kahve insana kuvvet verdiği için bu adı almıştır.

Yine Yemen çevresinde kahveye "bun" adı verilmiştir. Kahvenin diğer bir adı moka’dır. Bu sözcük Kızıl Deniz'in doğusundaki Muha kasabasından alınmadır. Ancak dünyanın her köşesindeki ad, kahveye yakın bir sözcüktür. Fransızlar café, İngilizler coffee, Almanlar Kaffe, Macarlar kave, Türkler kahve ve Yunanlı'lar da kafes olarak isimlendirmişlerdir.

Hasan Hacı

22.04.2008

Abiu, Caimito





Fantastic Sapotaceous tropical fruit. This tree does well in most soils, but rarely tolerates flooding. Pruning is common, and will shorten height and improve early yields. It has a medium-size, but thick canopy, and should be spaced at least five meters from other tree crops. It matures in three to five years, and can produce for over 20 years. The popular fruit is eaten raw, and the trunk provides heavy, excellent wood for fuel and crafts. The latex of the fruit is occasionally used to treat wounds. As with most fruit trees, it is believed that pruning should be done during a full moon.quotation


Kaynak

20.04.2008

En kaliteli zeytinyağı

En kaliteli zeytinyağı, dalından tek tek toplanmış zeytinden elde edilir.

Zeytin ağacı ilkbaharda çiçeklenir
. Çekirdeğinin sertleşmesi ve meyvelerinin olgunlaşması yaz aylarında başlar. Eylül ve kasım aylarında renk değiştirmeye başlayan zeytin önce yeşilden mora, sonra siyaha dönüşerek olgunlaşır, Bu aşamaya "alacalanma" denir. Olgunlaşan zeytinlerin haşatı eylül sonundan şubata ' kadar devam eder. Elde edilecek yağın kalitesi zeytinin nasıl toplandığıyla çok yakından ilgilidir. En kaliteli zeytinyağı, dalından tek tek toplanmış zeytinden elde edilir. Zeytin, ayrıca yere dökülerek veya emici makineler vasıtasıyla toplanır. Zeytinin, hasat edildikten sonra kısa bir zaman sonra işlenmesi gerekir. Bunun için de yağ olacak zeytinler önce otomatik makinelerle yaprak ayırma ve yıkama işlemine tabi tutulur. Bundan sonra zeytin preslerde ezilerek bitkinin dokularından yağın çıkarılması sağlanır, l kilo erken hasat zeytinyağı üretmek için yaklaşık 10 kilo zeytin kullanılır. Diğer türlerde l kilo zeytinyağı üretmek için 7-8 kilo zeytin yeterlidir.



Caimito,Star Apple

Caimito,Star Apple meyvası elmaya benzer ve Antiller'de yetişen bir ağaç.


Varieties: Purple, Green. Season: February-MayThis beautiful shade tree has glossy dark green leaves with a silky bronze color underneath. Caimito is a favorite in the Caribbean and Central America as well as Southeast Asia. The fruit has a mild grape-like flavor, and is best eaten fresh.Alıntı




18.04.2008

Evlat


* Resulullah s.a.v. çocukları sevmeye teşvik ettiği gibi, çocukları sevmemeyi kalp katılığının, merhametsizliğin bir alâmeti, Allah'ın rahmetinden mahrum kalmanın bir sebebi olarak ifade etmiştir.
Çocuk terbiyesinde onların sevilmesi mühim bir yer tutar. Yuvanın mutluluğuna katkıda bulunmayı kendi istek ve tutkularının üstünde tutan fedakâr baba ve ana tipinin buluştuğu yerdir. Ancak sevgi, hoşgörü ve samimiyetin bulunmadığı bir yuvada, maddi ihtiyaçlar karşılansa bile huzura kavuşulamazlar.
Bazı ebeveynler, daha küçükken uykusunu alamaz diye çocuğunu namaza uyandırmayan, soğukta üşür diye abdest aldırmayan, acıkır diye oruç tutturmayan, gününü gün etsin diye gayri İslami eğlenceler gönderen, serbest yetişsin diye ahlak mefhumu nedir tanımayan ebeveyn, çok sevdikleri çocuklarına kıymaktadırlar.
Hatta hassas davranmayan ana baba da günaha girer. —Çocuklara helâl süt emzirecek, koruyacak ve iyi terbiye edecektir. Ana imajını verecektir.

Zeytin Yağı

Bunları Biliyor muydunuz?
Zeytinin dünyanın en uzun ömürlü ağaçlarından biri olup 2000 yaşına kadar yaşayabildiğini
Anavatanının Anadolu olduğunu, Afganistan ve Pakistan'da da yetiştiğini
Dünyada sofralık zeytin üretimi ve takdiminde Türkiye'nin birinci olmasına rağmen zeytinyağı ürerimi ve tüketiminde geride olduğunu
En çok zeytin ağacına İzmir ilimizin sahip olduğunu
Egzama, çıban, ağrı, mide bağırsak hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını
Saçları uzatıp cilt kırışıklarım giderdiğini
Dünyada zeytinyağlılar isimli tek alt mutfağa bizim sahip olduğumuzu, buna rağmen ayçiçeği yağının zeytinyağından daha çok kullanıldığını
Türkiye'de kişi başına yılda litre, komşumuz Yunanistan'da 25 litre, Tunus'ta 10 litre, zeytinyağı
tüketildiğini
Zeytinin bütün kutsal kitaplarda geçtiğim
MÖ 2500 yıllarında Giritlilerin zeytinyağı naklinde kullandıkları küplerin hala muhafaza edildiğini
Kur'an-ı Kerim de zeytin ağacının Sina dağından geldiği, meyvelerinden yağ elde edildiği ve yağın yemeklere lezzet vermek için kullanıldığından bahsedildiğini.

16.04.2008

Tamarillo

Tamarillo küçük ağaçlarda yetişen, yumurta şeklinde oval, ince kabuklu kırmızı bir meyvedir. Genelde 2 – 8 cm uzunluğundadır. Meyve kırağıya karşı özellikle olgunlaşma aşamasındayken oldukça hassastır.

Tamarillo lar gölgelik yerlerde yetişmekle birlikte 6 metreden daha küçük ağaçlarda yetişir. Soğuktan ve şiddetli rüzgârdan korunmaları meyvelerin istenilen olgunlukta, istenilen kalitede yetişebilmesi için olmazsa olmaz şarttır.

Faydaları:

İçerisinde bulunan E vitamini sayesinde yağların oksidasyonunu önler. Yaşlılık nedeniyle ortaya çıkan hafıza kayıplarını önleyici etkisi vardır. Göz sağlığı için elzemdir.
Beta Carotene sayesinde sigara dumanı ve hava kirliliğine karşı vücuda siper olur.

Nasıl ve Nerede Kullanacağız?

Kabuğunu soyup, meyvesini ve çekirdeklerini yiyebilirsiniz. Tatlılarınızda, meyve salatalarınızda, dondurmalarınızda kullanabilir ya da reçelini yapabilirsiniz.


Çocuklar, fakirlerin servetidir.Thomas Fuller

Tamam, tamam bir daha yapmıcam….


15.04.2008

Senin “Allah” Demen, O’nun “Buyur” Demesi...

Senin “Allah” Demen, O’nun “Buyur” Demesi Sayesindedir.. 1

Hayatımız boyunca karşılaştığımız her zorlukta, her çıkmazda, her üzüntüde, her çözümsüz problemlerimizde “Allah” deriz..Zaten bu konuda; Kur’an ifadesi ile Cenâb-ı Hakk’da “ İnsanoğlu üzerine bir zorluk gelirse bizi anar, o zorluğu kaldırdığımızda ise unutur” diyerek gerçeği vurgulamıştır. Gerçekten de; nefsimizin bize fısıldadığı da zaten tam bu doğrultudadır. Çünkü iyi olan her şeyi “Biz yaptık oldu “ deriz, ancak başımıza kötü bir şey gelirse o zaman Allah aklımıza gelir, dua ve niyaza başlarız... Sorun ortadan kalktığında ise, dualar yine unutulur

Yaptığımız hatalardan biri de; sürekli olarak ağzımızdan düşmeyen yanlış ifadelerdir. Örneğin “Allah şaşırtmasın, Allah bozmasın, Allah başımıza kaza bela getirmesin “v.s…gibi sözlerle, akılsızlığımızın, tedbirsizliğimizin, teslimiyetsizliğimizin ya da sabırsız ve şükürsüz olmamızın bedelini Allah’a çıkarırız.
Oysa düşünmek gerekir; kötülükleri başımıza getiren Allah değil, bizim hür irademizdir... Allah; korur, rızıklandırır, doğru yolu gösterir, esirger, rahmet eder… Saymakla bitmeyen sonsuz nimetleri ile nimetlendirir bizi... İşte bu itibarla;

Karşılaştığımız her olayda hayrı aramak, şer gözükenlerin (nefsimize uymadığı için şer gözükenlerin) bile içinde, bizler için bin bir hayır olduğunu, zaman içinde bu hayır’ları göreceğimizi unutmamamız gerekir.

Bazen de; Allah’a dua ile istekte bulunduğumuzda, O’nun yardımını istediğimizde, bu duanın kabul olunup olunmadığını bilemeyiz. Oysa Cenab-ı Hakk; edilen her duayı değil, dua edenin hayrına olanları kabul eder... Bunu unuturuz. Nefsimiz yine fısıldar kulağımıza; “ insandan isteseydin sana cevap verirdi, Allah’tan istiyorsun ama cevap alamıyorsun”

Allah’a ve duaya bel bağlarsınız da; karşınıza geçip “Olur yada olmaz” diyen biri yoktur..

Devamı

Mangosteen


Anavatanı Malaya yarım adası ve Sunda adaları olan bir meyve olup, Durian gibi yalnız yağışlı tropik ülkelerin bir ürünüdür.

Mangostin'de Durian gibi, ne konserve üretimine ne de kurutmaya dayanıklı olmadığından, yalnız taze olarak tüketilir. Dünyanın en lezzetli meyvelerindendir.
İnce dal filizlerinin uçlarında açılan koyu kırmızı renkteki çiçeklerden gelişen küçük bir portakal iriliğindeki meyveler, kırmızı renginde, üzerleri parlak ve bir deri kıvamında kalınca bir kabuğun içinde olup, biri daima kalın, diğerleri gittikçe incelen 5-7 dilimden oluşur.

Renkleri şeffaf bir beyaz olan bu dilimlerin içlerinde ayrıca üzerlerindeki kabuğun yumuşak lifleri ile meyve etine yapışık ve genellikle çimlenme yetenekleri olmayan, birer de büyücek çekirdekleri vardır.

Meyvenin eti ekşi-tatlı ve keskin kokuludur. Bu koku biraz üzüm ve ahudutuna benzemekle beraber meyve ilk defa yendiği zaman insanda gül yağı gibi ağır bir lavanta kokusu hissi verir.

14.04.2008

Yalvaran Derviş

İşte Güzel Bir Kıssa 2.

Dervişin biri sürekli Allah’a yalvarır, müşküllerinin çözülmesini istermiş.Bir gece yine yalvarırken, şeytan kendisine musallat olmuş ve demiş ki “ İnsanoğlu; boşuna yalvarıyorsun, seni duyan da yok, sana cevap veren de”..
Derviş etkilenir bu sözlerden ve Allah’a niyazı bırakır. Ama kısa bir müddet sonra rüyasında bir ses ona seslenir:
- Derviş niyazı neden bıraktın? Bilmez misin Allah kendisine dua edenlerin dualarına icabet eder..

Derviş utana sıkıla cevap verir” Ama efendim; dualarıma cevap gelmiyor..”
Bunun üzerine ses devam eder: Senin “Allah” demen, O’nun “Buyur” demesi sayesindedir..
Senin yalvarışın, Allah’ın senin ruhuna haber uçurmasındandır..
Senin çabaların, çareler araman, Allah’ın seni kendine yaklaştırması, ayaklarındaki bağı çözmesindendir..
Senin korkun, sevgin, ümidin, Allah’ın lütfünün kemendidir..
Senin her “Ya Rabbi” demenin ardında, Allah’ın izini vardır…

Gafil, cahil, günahkar bu duadan uzaktır.. Çünkü “Ya Rabbi” demeye izin yok ona..
Ağzında da kilit var, dilinde de…
... Zarara uğradığı zaman, ağlayıp sızlamasın diye, Allah ona dert, keder vermedi..
Bununla anla ki; Allah’a dua etmeni, O’nu çağırmanı sağlayan dert, dünya saltanatından daha iyidir...
Her şey bir imtihandır, her şey de bir hikmet vardır, her şey Allah’ın istediği gibi tecelli eder değerli gönül dostlarım..
Cenab-ı Hakk’ın “Buyur” dediklerinden olunuz

Tamamı

13.04.2008

Carambola

Yıldız görünümüne sahip Carambola

Merkezden dışarıya doğru boylamasına beş dilimi olan Carambola, enlemesine kesildiğinde yıldız görünümünü alıyor.

İçerdiği A, B ve C vitaminleriyle sağlık için de yararlı olduğu vurgulanan Carambola, doğal bir oksalik asit kaynağı. Ayrıca suyu, yüksek ateşin düşürülmesi için de kullanılıyor. Alıntı


Meyve Salatası

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Blog Widget by LinkWithin