Batılı bilim adamları çocuğun eğitim yaşını (4) olarak belirler. İslam'a göre ise, çocuğun eğitimi anne babanın evlenmesiyle başlar. Kadın ve erkek evlenirken, çocuklarına anne yahut baba seçerler. Eş seçimi, aynı zamanda doğacak çocukların mürebbilerinin(terbiye edici) seçimi demektir. İslam'a göre yuvalar, Allah'ın emri ve Peygamber'in kavliyle kurulur. Tabi ki bu, sözde kalmamalı, gerçekten eş seçimi, nişan, düğün ve evlilik sonrası hayat, Allah'ın ve Peygamberinin ölçüleri doğrultusunda olmalıdır. Helâl lokma ve helâl ölçüler içerisindeki bir evlilik ilişkileriyle eğitim devam eder.
Toplumu, besmelesiz insanların şerrinden kurtarmak için, aile yuvası gibi, çocuğun temeli de besmele ve dualarla atılır. Hamilelik çağında, annenin yediği besinler ve onun psikolojik hali gibi, dinlediği sesler ve düşündükleri şeyler bile çocuğun şahsiyetine etki eder. Çocuk dünyaya gelir gelmez ilk duyduğu ses de onun kişiliği için son derece önemlidir. Bu yüzden Müslümanların çocukları ezan ve kamet sesleriyle dünyaya gelirler. Doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunur. Ezan ve kamet ise, İslam'ın en veciz özetidir.
Dünyaya gelen çocuk, fıtrat üzerine yani İslam'a yatkın olarak dünyaya gelmiş, anne babaya sunulmuş ilâhî bir emanet ve nimettir. Anne baba bu nimeti sahiplenerek, onu fıtrat doğrultusunda işleyecek iyi bir Müslüman olarak yetiştirecektir.
Nimete şükür ve emanete riayet bunu gerektirir. Aksi takdirde çocuğuna fıtrat üzere kalma ortamını sağlamayan anne babalar, nimete nankörlük, emanete hıyanet etmiş olacaklardır. Yuvayı dişi kuş yapar sözü, aile içerisinde kadının tutumlu olması anlaşılarak sadece ekonomik alanla sınırlı tutulmamalıdır. Ailenin İslamî bir yuva olmasında kadının rolü büyüktür. Bu yüzden anne sütünün önemine dikkat çeken Kur'ân, "Biz daha önce ona, süt verenlerin sütünü emmeyi haram etmiştik. (Hiçbir kadının sütünü emmiyordu)"(1) buyurarak Hz. Musa'nın annesine döndürüldüğünü ve böylece yabancılaşmaktan korunduğunu bize bildirir. Zira çocuk için, yabancı süt, kültürel yabancılaşma nedenidir. Basit sebeplerle çocuklarından sütlerini esirgeyen anneler ve dünyevî ihtiraslarla çocuklarını bakıcıların yanında anne şefkatinden mahrum bırakan anne-babalar, bu konu üzerinde derinlikli düşünmek zorundadırlar.
Prof. Dr. Ali Akpınar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder